Ilgın Yaroğlu yazdı... Federico Garcia Lorca
Ilgın Yaroğlu
Yavru geyikler, turna kuşları, tavşanlar
kanatlı karıncalar ve papatyalar Bedbaht bir zamanın vahşi ruhlarıGranada’nın çocukları Kulak kesilin Kurşun sesleriyle yarılmış bu boz çayırlara
Dün gece şairin ellerinden şiirler aktı
Gök sarı, yer sarı, Nar ağaçları sapsarı bir denizde yüzmekte şimdi
Bir şair sanki ölürmüş gibi;
yere düşse yani, soluğu bile kesilse , ölürmüş gibi
Vurdular
Durup dinlemeden daha
güzeller güzeli İspanyol kızın şarkısını
Bakmadan nar ağacının rengine bir kere bile
Daha vuramadan çingene gitarının teline
gencecik bir şairi vurdular
Avuçlarından kan akmaz ki şairin
Akdeniz aktı
İncecik bir sızıdan yolunu bulan
Bitti sanıldığında okyanus olan;
_Atlas yani Tüm dünyayı sırtına almış bir şiir
Akdeniz
Şairin avcundan şiirler aktı dümdüz Granada çayırlarına
Bu sımsıcak, sapsarı, bu yaz gecesi Ağustos böcekleri değil
bir kurşun sesiydi , böldü geceyi
Şimdi mısradan solungaçları ve yüzgeçleriyle
ölümsüz bir şiir denizinde yüzüyor Endülüs
Geyikler, turna kuşları, kanatlı karıncalar
Nar ağaçları
yüreğini takmış saçlarına çingene kızı
Kulak kesilin
Bedbaht değilsiniz Şairiniz size koskoca bir deniz bıraktı
Granada çayırlarında yüzmektesiniz