Binnaz Deniz Yıldız yazdı... Matilda
Binnaz Deniz Yıldız
Ah, Matilda!
Belki bir gemi yanaşır limana…
İnersin, saçlarında birkaç yıldızla
Göğü delen bakışların gözlerimde
Sessiz sedasız düşersin aklıma
Alışamam, alışamam yokluğuna
İçmişliğimiz vardı bir yudum umudu kordon boyunda
Küfür savurmuşluğumuz, kirli dudaklara
Bir boyalı evde otururdu falcı bacı
Solardı güllerimiz kapıda, pembe cilalı
Ah ,Matilda!
Nasıl da üşüşüyorsun boşluklarıma
Derbeder ediyor ellerin yürek koyultumu
Eldivenin mavisinde sehpa çiziklerinin
Aynı yerde, aynı duruş, aynı acı…
Giderek boğuluyor deniz sarnıçları
Kuşatıyorsun kalelerimi, fetholuyor ağrıyan yerlerim
Gümüşi bir konsolda yüzün saklı, benliğin
Baktıkça odama, görürüm siluetini
Şimdi ben nerdeyim, kimdeyim Matilda?
Kırılmış bir yüzük, yarıda diş macunun
Telvesi küflenmiş kahve bardağın
Bakıyorum aynaya, baktıkça büyüyorum
Büyüyorum, büyüdükçe gökten düşüyorum
Kitap ayraçları, balkon sardunyaları…
Televizyon örtüsü, dolaptaki kokun
Başım dönüyor Matilda , bu gece de yokum
Dışarısı yağmur, börtü böcek mazlum
Uyuyorum, uyanıyorum kol saatinde
Yerde toz, eskimiş çekmecede
Tik tak, tik tak,Maatilldaa…
Ayrışıyor harflere her hece
Açlığım tokluğum bir
Topuğum, parmağım bir
Güneşim, ayım bir
Saklambaç oynuyorum tüm çocuklarla bir de birdirbir
Saymaktayım iki, üç, dört, beş…
Saydıkça aynı yerdeyim, hep aynı yerde
Sobeleyen benim, ebeleyen ben
Bu nasıl oyun, kuralsızsın Matilda
Kavanozdaki balsın, tabaktaki elma
Bahçedeki nar ağacı, üzerimdeki ceket
Pera Palas’ta gösterişli elbise
Yürekte yanan meşale
Yürüyorum Matilda, durmaksızın
Karşıma çıkıyorsun ansızın
Daha kaç defa sayacağım
Benden çıkıp bir ben olacağım
Uğurlarsam can evimden seni
Biter bu işkence belki!